TÜRKİYE İÇİN GECE IŞIKLARININ KONUMSAL VE ZAMANSAL ANALİZİ
5/8/20243 min read
Gece ışıkları (Nighttime Light, NTL), karanlık saatlerde yapay olarak sağlanan aydınlatma olup modern toplumun tanımlayıcı bir özelliği haline gelmiştir. Şehirlerin büyümesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte gece ışıklarının yoğunluğu ve yaygınlığı önemli ölçüde artarak çeşitli sosyal ve ekonomik işlevler sunmuştur (Sliney ve Azuara-Blanco, 1997). Sokak lambalarından, reklam tabelalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu yapay ışıklar hem şehirlerin hem de kırsal bölgelerin gece manzaralarını önemli ölçüde değiştirmiştir. Doğal karanlıktan yapay ışıkla parlayan bir manzaraya geçiş, sağlık, ekoloji ve kültür dahil olmak üzere yaşamın birçok alanda derin etkiler yaratmıştır (Falchi vd., 2016).
Tarihsel olarak, gece aydınlatması mumlar ve gaz lambaları gibi kaynaklarla sınırlıydı, ancak 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında elektrikli aydınlatmanın ortaya çıkması önemli bir dönüm noktası oldu. Elektrikli ışığın yaygın olarak benimsenmesi, insan davranışını ve toplumsal yapıları temelden değiştirdi, üretken saatleri uzattı ve sosyal etkileşimleri yeniden şekillendirdi (Sliney ve Azuara-Blanco, 1997). Şehirler geliştikçe, gece aydınlatmasının yoğunluğu ve erişimi de artmıştır. Bu da yapay ışığın doğal ortama yayılmasının istenmeyen bir sonucu olan “ışık kirliliği" olarak bilinen olguya yol açmıştır (Falchi vd., 2016).
Gece ışıklarının, güvenliği ve emniyeti arttırması, ekonomik faaliyetlerin gece de devam etmesine olanak tanıması ve sosyal etkileşimleri teşvik etmesi gibi önemli faydaları olsa da birçok olumsuz etkileri de beraberinde getirmiştir (Elvidge vd., 2010). Birçok yönden hem insan sağlığını hem yaban hayatını hem de bilimsel araştırmaları olumsuz yönde etkilemektedir. Gece ışıklarının sağlık üzerindeki etkileri önemlidir; araştırmalar, aşırı yapay ışığa maruz kalmanın insanların doğal uyku-uyanıklık döngülerini (sirkadiyen ritmi) bozarak uyku düzenini olumsuz etkilediğini, depresyon, obezite, hormonal dengesizlikler ve uzun vadede kronik hastalıklara yol açabileceğini göstermiştir (Sliney ve Azuara-Blanco, 1997; Haim ve Arnon, 2010). Özellikle mavi ışığın, melatonin üretimini baskıladığı ve dolayısıyla uyku kalitesini etkilediği bulunmuştur (Harvard Health Publishing, 2012). Ekolojik açıdan ise gece ışıkları, gece aktif hayvanların davranışlarını ve fizyolojilerini etkileyerek ekosistemler üzerinde (avcı-av dinamiklerini, üreme davranışlarını ve göç yollarını değiştirmesi gibi) önemli değişikliklere neden olabilir (Longcore ve Rich, 2004).
Işık kirliliği sonucu oluşan gökyüzü parlaklığı yapay ışığın atmosfer tarafından saçılmasının katkısıyla daha da arttırarak gece gökyüzü parlaklığını doğal arka plan ışığının üzerine çıkarıp gökyüzünde gözlemlenmesi gereken birçok yıldızın görünürlüğünü ciddi şekilde engellemektedir. Sonuç olarak bu etkiler, hem amatör hem de profesyonel astronomların gökyüzünü etkili bir şekilde gözlemlemesini zorlaştırır (Aslan ve Onaygil, 1999; Cinzano vd., 2001).
Sonuç olarak, gece ışıkları hem olumlu hem de olumsuz etkileri olan karmaşık bir olgudur. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir gece aydınlatma yaklaşımı geliştirmek, yapay ışıkların doğal dünya ile uyumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, yapay ışık kullanımının faydalarını korurken olumsuz etkilerini en aza indirmeye yönelik stratejiler geliştirmek için periyodik olarak analiz edilmesi önemlidir. Bu çalışmada, Türkiye ve Türkiye Ulusal Gözlemevleri (DAG ve TUG) için gece ışıkları hem konumsal hem de zamansal olarak analiz edilmiş ve ileriye yönelik tahminler yapılmıştır. Analizde, S-NPP uydusunun VIIRS algılayıcısının DNB (Day-Night Band) kanalından elde edilen gece ışıkları verileri (VNP46A3 ve VNP46A4) kullanılmıştır. Veriler, 2012 ile 2024 yılları arasını kapsamaktadır. Çalışma kapsamında, Türkiye'nin gece ışıkları, 2023 yılı için hem aylık hem de yıllık bazda detaylı bir şekilde incelenmiştir.Metni buraya yazın...